William Hogarth’ın "Önce" ve "Sonra" İsimli Yapıtları Hakkında
William Hogarth’ın birçok resmini görmeme rağmen, kütüphaneye verdiğimiz siparişler geldiğinde Dover Yayınevi’nin büyük ebatlı Engravings by Hogarth başlıklı yeşil kitabını görünce Hogarth’ın Önce ve Sonra isimli diptik çalışmalarına ayrıntılı bakma fırsatım oldu. Neredeyse sadece görsellerden oluşan kitap, kapak resmi olarak zaten Önce isimli eseri kullanmış. Sonra eserini de kitapta bulunca küçük bir araştırma yapayım dedim. Baskıresim sanatında eleştirel yaklaşımın en güzel örneği olan William Hogarth’ın yaşamından bahsederek yazıma başlayayım.
Sanatçı 1697 yılında Londra’nın doğusunda dünyaya gelmiştir. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak, ailesine bakabilmek için erken yaşta okulu bırakıp çalışmak zorunda kalmıştır. 1712’de bir bakır plaka oymacısının yanında çıraklık yapmış, 1720’de ise kendi küçük baskı atölyesini açmıştır. Yoksulluk, sürekli risk altında olma ve aşağılanmayla geçen çocukluğu, sanatçının karakterine ve dünya görüşüne yansımıştır: yaşamı boyunca yoksulluktan dehşetle korkmuş ve sürekli para kaygısı yaşamıştır ve onun bu korkusu, ona düşman olanlar tarafından cimrilik şeklinde yorumlanmıştır.
Hogarth’ın sanat görüşü, insan ilişkilerinin yerini alan parayla, ticari anlayışla zarar görmüş bir toplum üzerinedir. İnsanları birleştiren veya bölen bir unsur olarak görülen, insan eylemlerinin odak noktası ve katalizörü olan şey paradır. Bu nedenle sanatçının eserlerinde el değiştiren paralara, para torbalarını sıkı sıkıya tutan ya da saat vb. gibi pahalı eşyalar taşıyan insanlara sıklıkla rastlanır. Diğer bir ifadeyle insanlar her zaman şeylerle ilişki halindedir ve böylesi bir ilişki, insan yaşamının kişiliksizleşmesinin, benlik yitiminin bir göstergesidir.
Hogarth, bir zamanlar umut vaadeden bir yazar ve Latince öğretmeni olan, ancak son dönemlerinde borçları yüzünden beş yıl hapis yatıp 1718 yılında hapishanede vefat eden babasının, sosyal ve siyasi gücü olan insanlar tarafından kandırıldığına ve ihanete uğradığına inanmıştır. Hogarth’a göre bu adamlar, babasından istifade etmiş ya da boş yardım vaatleri vermiştir. Onun bu öfkesi sanatına da yansımıştır. Sanatçının hicivsel resimlerinde zenginler sınıfını yoğun şekilde aşağıladığını görürüz; onların hastalıklı cinsel ahlaksızlıklarını ve eksikliklerini, kültürel sahtekarlıklarını ve avam tabakasını nasıl vahşice sömürdüklerini gözler önüne serer. Ayak takımının, kendi ifadesiyle o “kimsesizlerin” kaderine olan merhameti, Hogarth’ın sanatının öne çıkan özelliklerindendir. 1730’larda ürettiği Bir Fahişenin Yaşamı (A Harlot’s Progress) adlı resim serisiyle birlikte sanatçı, avam tabakasından insanların hayatlarını ciddi ve sempatizan bir üslupla tuvale aktaran ilk İngiliz sanatçı olmuştur. Resim sanatının “ciddi”, “elegan”, “dini” veya “tarihsel” temalarla sınırlı görüldüğü bir dönemde Hogarth, bu insanların yaşamını büyük bir önemle resmetmiş ve resmetmeye değer oldukları konusunda ısrarcı olmuştur.
18. yüzyıl İngiliz resim sanatının önemli temsilcilerinden William Hogarth (1697–1764) dönemin İngilteresi’nin şehir hayatı, sosyal entegrasyon, suç ve ceza, politik hayatta yaşanan yozlaşma, cinsellik, ahlaki değerler, vatanseverlik ve yardımseverlik gibi konuları ele almıştır.
"ÖNCE" (BEFORE)
(1736, Kağıt üzerine gravür ve kazıma, 426 x 328 mm.)
Bu sahnede bir kızın aşığının cinsel eğilimlerine karşı gösterdiği son dakika direncini görüyoruz. Yüzündeki telaşla bu kız, darmadağın olmuş aşığının kollarından kaçmaya çalışıyor gibidir. Vahşice sırıtan, gözleri pörtlemiş adamın peruğu kaymış, sıfıra vurulmuş kafası görünmektedir. Elbette adamı yatak odasına davet eden kız olduğu düşünülebilir; dolayısıyla, Hogarth’a göre, bu kızın hatasıdır. Hatta sandalyenin üzerinde ilan edercesine duran korsesini zaten çıkarmıştır ve karyolanın perdesinde asılı duran iç çamaşırıyla adamın arzularını da ateşlemiştir. Kızın “düşüşünün” temsilini, devrilmekte olan tuvalet masasındaki kitaplarda bulabiliriz. Masayla birlikte yere düşmekte olan bu kitaplar kirlenmekte olan masumiyeti ve değerleri simgelerler. Masanın üzerindekiler ilgi çekicidir mesela, Rochester Kontu John Wilmot’un şiir kitabını görürüz. Rochester Kontu, 17. yüzyılda çapkınlığı ve nüktedanlığıyla nam salmış bir şairdir ve şiirleri cinsel temalı olmuştur. Çekmecede ise bir romanı ve sayfaları açık şekilde bir aşk mektubunun yanında duran “Dindarlık Uygulaması” (Practice of Piety) adlı kitabı görmekteyiz. Dindarlık Uygulaması, ilk kez 1601 yılında basılmış, oldukça saygı duyulan Hristiyanlık kitabıdır. Arkadaki duvarda asılı resimde erkek cinsel organına benzeyen bir havai fişeği yakmak üzere olan bir putto (İtalyan sanatında kanatlı veya kanatsız çıplak çocuk resmi veya heykeline verilen isim) tabloları, sahnedeki figürlerin farklı rol ve durumlarına gönderme yapar. Burada havai fişeğini ateşlemek üzere yol alan ışık demetini görmekteyiz. Bu da artık kaçış olmadığını, kızın “düşüşünü” işaret etmektedir. Ön planda gördüğümüz koşuşturan köpek, harekete geçmiş arzuları; devrilmekte olan tuvalet masası ve henüz kırılmamış ayna ise kadının kaybetmek üzere olduğu bekaretini ve ardından gelecek “düşüşünü” simgeler. Yatağın altında, kızın ayağının yanında duran bir lazımlık göze çarpar.
"SONRA" (AFTER)
(1736, Kağıt üzerine gravür ve kazıma, 426 x 328 mm.)
Bu sahnede Önce’deki kovalamaca ve kaçış, pasif ruh hallerine ve tepkilere dönüşmüştür. Adamın yüzündeki ifade, cinsel çılgınlıktan hayret ve rahatlamaya dönmüştür. Odadan ayrılmak üzere kıyafetlerini giyinmektedir. Kızın endişesi ise yerini şefkate bırakmıştır. Adama hoş görünmeye, belki de takdirini kazanmaya çalışmaktadır. Roller değişmiştir ve artık kadın adamı alıkoymaya çalışmaktadır. Adam ise boş ve şaşkın bir ifadeyle dalıp gitmiş gibidir. Uyuyan köpek, adamın cinsel iştahının tatmin olduğunu gösterir. Tuvalet masası tamamen devrilmiş ve ayna parçalara ayrılmıştır. Kadın bekaretini simgeleyen sembolik kırık parçalar odayı doldurmuştur: ayna, lazımlık, perde rayı. Yerde sayfaları açık duran ve Latince "Omne Animal Post Coitum Triste/Aristotle" (her hayvan cinsel birleşme sonrasında mutsuzdur) cümlesini okuyabildiğimiz bir kitap görmekteyiz. İnsanların cinsel isteklerini tatmin edebilirler, ancak Hogarth böylesi bir cinsel tatminin esasında hiç de tatmin olmadığını ima etmektedir.
Önce ile Sonra arasında geçen süre, güneş ışınlarıyla vurgulanmıştır. Güneş artık arka duvardaki tablolardan alttakini aydınlatmaktadır; burada kıkır kıkır gülmekte olan putto, havai fişeğini çoktan ateşlemiş ve fişek yorgun bir şekilde tekrar aşağı düşmüştür.
Bu diptik, İngiliz toplumunun ahlaki değerlerinin erozyona uğramakta olduğunu resmeden tipik bir sahnedir. Yanlış kitaplar okuyan genç kadınların başına gelecekleri gösterir. Aşkı tasvir eden resimlerin aksine kadın-erkek ilişkisini oldukça sevimsiz ve hiç de romantik olmayan bir üslupla betimlemiştir. Böyle bir ilişki adamın darmadağın olmuş peruğuyla, yırtılmış perdelerle ve kadın şefkatle yaklaşırken alelacele pantolonunu toparlamaya çalışan bir adamın budala görüntüsüyle resmedilmiştir.
Kitap kütüphaneden ödünç alınabilir :
http://katalog.balikesir.edu.tr/cgi-bin/koha/opac-detail.pl?biblionumber=33973&query_desc=kw%2Cwrdl%3A%20hogarth